KARDEŞ KISKANÇLIĞI

28 Mayıs 2020 Perşembe
Yeni bir bebeğin dünyaya gelişi, anne-babanın ilk çocuğa gösterdiği ilginin azalmasını gerektiren bir durum değildir. Çocuğun bunu algılaması büyük problem oluşturmaya başlar. Çocuk için stresli bir durum oluşur. Aslında bu dönemde ilk çocuk, daha fazla sevgi ve şefkat gösterilmek istemektedir.
Çocuk bu duruma daha önce hazırlanmalıdır. Çocukların temeldeki düşüncesi yeni bir kardeş geleceğini öğrendiği anda anne sevgisini yitirme korkusu başlamaktadır. Kıskançlık, insanlar arasında görülen en doğal duygulardan biri olup, sevilen kişinin başkaları ile paylaşılmasına katlanamamak anlamına gelmektedir. Çocuk gerginliğini, saldırgan ve kendinden beklenilmeyen atma, itme, inatlaşma, vurma gibi davranışlar gösterir. Bu duygunun temelini, çocukluk döneminde, aileye yeni bir kardeş geldiğinde anne-baba sevgisinin paylaşılması oluşturmaktadır.
Çocuğun dünyasında en önemli ve en değerli varlık "annesi"dir. Anne, çocuğun her türlü fizyolojik ihtiyaçların karşılamasının yanı sıra psikolojik ihtiyaçların da karşılayarak toplumsal bir birey haline gelmesine yardımcı olmaktadır. Dolayısıyla anne, çocuğun yaşamının odak noktası olmaktadır.
Anneyi başka birisiyle paylaşmak, ya da anne kucağında yabancı bir bebek görmek çocuk için dayanılır bir duygu değildir. Bu dönemde tedirgin bir bekleyiş içerisine giren çocuk, annesinin sevgisini sınamaya çalışarak olmadık isteklerde bulunabilir. Anne sabırsız davrandıkça tedirginliği artarak kafasında sormaya korktuğu birçok soru oluşabilir. Birkaç gün geçince "Bebeği sevdik, artık geldiği yere gitsin" vb. gibi sözler söyleyerek yoklama yapar.
Kimi çocuk ise kıskançlığını doğrudan açığa vuramayarak dolaylı yollarla ifade etmeye çalışabilir. Kardeşine büyük bir düşkünlük göstererek onu öpmeye, okşamaya doyamaz. Bebeğin bakımında anneye yardım etmeye can atar. "Ne cici, ne tatlı değil mi anne?" diyebilir. Aslında çocuk kıskançlık duygusundan kurtulmuş değildir, sadece bu duyguyu içine atmıştır. Kıskançlığını dışarı vurursa, annenin kendisinden uzaklaşacağı korkusuyla kardeşinin yanında görünmeyi tercih etmiştir.
Anne ve evdeki diğer bireyler, bebeği, çocuğun önünde gösterişli bir biçimde okşayıp sevmekten kaçınmalıdır. Annenin bebekle uğraştığı bir sırada babanın ilk çocukla ilgilenmesi yararlı olabilir. Ayrıca anne bebeği doyurup uyuttuktan sonra, çocuğuyla ilgilenerek, onunla oyun oynamalı veolumlu ilişkiler kurmalıdır. Annenin sevgisini ifade etmesi için aşırı çaba göstermesi gerekebilir.
Gesell’in aktardığı gibi, Üç-dört yaşındaki bir çocuğu kardeşi olduktan kısa bir süre sonra kardeşini kıskanmasını önlemek amacıyla anaokuluna göndermek de çok yanlış bir tutumdur. Çocuk kendi yararı için okula verildiğini düşünmeyecek ve bu davranışı kendisinin evden uzaklaştırılması olarak yorumlayacaktır.
Kısa çözümler ise; İlginizi azaltmayın. Yeni doğan bebeğe ait sorumlulukların büyük kısmını kardeşe verilmesi yani anneye yardım etmesi. Aile olmanın önemini güzel mesajlarla çocuğa anlatabiliriz. İki kardeşim ortak özellikleri vurgulanabilir “Aynı senin gözlerin gibi”. Büyük kardeşin desteği vurgulanmalıdır. Kavgalarda çocuklar arasında ayrım yapılmamalı ve her iki tarafı da dinleme olanağı sunmalıyız. İki kardeşimde birbirleri için ne kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır. Çocukların bazıları anne, bazıları baba gibi tercihlere onay vermeyiniz. Anne babanın yetemediği durumlar ve anne babanın sürekli tedirgin olduğu ailelerde kardeş kıskançlığı daha da yoğun bir şekilde öne çıkar.
Doğru müdahale doğru zamanda ve doğru kişi ile yapılmalıdır.
Tel: 0 546 633 56 50
İnstagram: psikocanakademi
Mail: psikocan43@gmail.com
Okur Yorumları
Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.