Gönül Sohbetleri

Gönül Sohbetleri
  Esma CANIAZ - EĞİTİMCİ -
  10 Mayıs 2022 Salı
YAZAR'A AİT DİĞER YAZILAR
CEMİL KÖYLÜ YAŞLI BAKIM MERKEZİ
2 Şubat 2023 Perşembe
ARİF AĞA CAMİİ
27 Ekim 2022 Perşembe
Tavşanlı'nın Mana Sultanları
17 Eylül 2022 Cumartesi
Utanmak
22 Ağustos 2022 Pazartesi
OKUMA ALIŞKANLIĞI NASIL KAZANILIR
13 Ağustos 2022 Cumartesi
Atasözlerimiz
30 Temmuz 2022 Cumartesi
HOCANIN EMEKLİSİ OLMAZ
14 Nisan 2022 Perşembe
ARKADAŞLIK
17 Aralık 2021 Cuma
İnsan ve Zaman
14 Aralık 2021 Salı
ATALAR MİRASI
7 Aralık 2021 Salı
ÖĞRETMENLİK PEYGAMBER MESLEĞİDİR
24 Kasım 2021 Çarşamba
TAVŞANLIDA TARİH
18 Kasım 2021 Perşembe
Gönülden Gönüle
26 Ekim 2021 Salı
TAVŞANLIYA GÜZELLEME
5 Ekim 2021 Salı
OKULLAR AÇILIRKEN
22 Eylül 2021 Çarşamba
LEVHALARIMIZ
16 Eylül 2021 Perşembe
TELEFON KULLANMAZSANIZ NOBEL ÖDÜLÜ ALABİLRSİNİZ
11 Ağustos 2021 Çarşamba
KİTAPLARIMIZ
3 Ağustos 2021 Salı
TAVŞANLILI GENÇLERE MEKTUP
7 Temmuz 2021 Çarşamba
TARİH TOHUMDUR, TOHUMLAR ÖLMEZ
29 Haziran 2021 Salı
LEVHALARIMIZ
13 Haziran 2021 Pazar
Anneler ve Çocukları
10 Haziran 2021 Perşembe
ÇOCUKLARA EVİ SEVDİRELİM
26 Mayıs 2021 Çarşamba
TAVŞANLI`YA GÜZELLEME
19 Mayıs 2021 Çarşamba
HER GECEYİ KADİR HER GELENİ HIZIR BELLE
27 Nisan 2021 Salı
EL ELE EL HAKK’A
8 Nisan 2021 Perşembe
MİLLİ İFTİHARLARIMIZ
2 Nisan 2021 Cuma
DEDE KORKUT KİTABI
19 Ekim 2020 Pazartesi
HAYAL GÜCÜ
13 Ekim 2020 Salı
ÖLÜMSÜZ SULTANLAR
1 Ekim 2020 Perşembe
TARİHTE TÜRKLER
25 Eylül 2020 Cuma
VAKİT DAR OLSA GEREK
21 Eylül 2020 Pazartesi
ŞARKILAR SENİ SÖYLER
14 Eylül 2020 Pazartesi
TAVŞANLI ORTAOKULU (1957-1960’lı yıllarda)
11 Eylül 2020 Cuma
Gönülden Gönüle
5 Eylül 2020 Cumartesi
Eğitim Üzerine
1 Eylül 2020 Salı
KENDİNE YARDIM
25 Ağustos 2020 Salı
Gönülden Gönüle
18 Ağustos 2020 Salı
Öğretmen ve Kültür
18 Ağustos 2020 Salı
Ya Hayır Söyle ,Ya sus
18 Ağustos 2020 Salı
Güzele Bakmak
18 Ağustos 2020 Salı
KALABALIK - MİLLET
18 Ağustos 2020 Salı
Bayram Etmek
18 Ağustos 2020 Salı
Gönülden Gönüle Hayat Başarısı
18 Ağustos 2020 Salı
Gönülden Gönüle -1
18 Ağustos 2020 Salı
Müfide İskit Hanımefendi
18 Ağustos 2010 Çarşamba

Senelerce evveldi.. Bir gün televizyondan duyduğum bir cümleyle dikkat kesildim. Konuşan zatın Sabri Tandoğan olduğunu öğrendim. Sohbeti sonuna kadar zevkle izledim; ama ısrarla takibime rağmen programın devamını göremedim. Yaz başında Mustafa Tatçı Hoca ,Twitter'da Müslüman Türk gencinin kitaplığını yayınladı. Listede Sabri Tandoğan ve Gönül sohbetlerini gördüm. Tadı damağımda kalan o sohbetler demek basılmıştı. Kitapyurdunda aradık, bulamadık. İnternetteki sahaflara başvurduk, buldugumuz sitelerden tek tek satın alarak külliyatı bütünlemeye çalışıyorduk, ikinci el kitaplara şükrediyorduk ki bir tesadüfle kitapların yeni baskısının yapıldığını öğrendik. Şimdi kitapların tamamı elimde.. Döne döne okuyorum.

İrfan'ı geleneğimizden gelen, Türk İslam ahlakını özümsemiş bir büyüğümüzden o ahlakın yaşayan örneklerini tanıyor, esaslarını öğrenmeye, hal eylemeye çalışıyorum.

Atalarımız "Ya Rabbi hayretimi arttır" diye dua ederlermiş her gün binbir örneğiyle karşılaştığımız gerçekten mucizevi olaylar karşısında durup düşünsek, hayretlere dalsak insan olmanın sırrına erip bir başka boyutta yaşamanın zevkini tadacağız.

Merhum Sabri Tandoğan'a göre gerçeğe, güzelliklere ulaşmanın yolu hayretten geçiyor. Mesela ilmi verilerden öğreniyoruz ki doğadaki varlıkların hepsi birbirine muhtaç. Kainattaki biyolojik çeşitliliği oluşturan varlıklardan biri bile eksilse denge bozulacak, doğal afetlerin sayısı, şiddeti artacak, su kıtlığı gündeme gelecektir.

Şairin dediği gibi,

Doğada hiçbir şey kendisi için yaşamaz:

Nehirler kendi suyunu içmez,

Ağaçlar kendi meyvelerini yemez,

Güneş kendisi için ısıtmaz.

Ay kendisi için parlamaz,

Çiçekler kendisi için kokmaz,

Toprak kendisi için doğurmaz,

Rüzgar kendisi için esmez.

Bulutlar kendi yağmurundan ıslanmaz.

Doğanın Anayasası'nda ilk madde şudur:

Her şey birbiri için yaşar,

Birbiri için yaşamak doğanın kanunudur.

Insanlarda birbirlerini yaşatmak için yaşarlar. Bu gerçeğin farkında olmak ezeli-ebedi problemlerin çözümü olmaz mı hepimiz birbirimizden sorumluyuz. Birbirimize yardımcı olmak zorundayız. "Bu dünya darılma pazarı değil dayanma pazarıdır." Gönül sohbetlerinin birinci cildinde altını çizdiğim bana çarpıcı gelen diğer fikirleri de şöyle sıralayabilirim:

"Bir tasavvuf şairi insanda görecek göz, işitecek kulak, hissedecek kalp varsa bütün zerreler insana Allah'ın emirlerini bildiren bir Cebrail olur diyor, yani her zerre bizi irşad eder. Yeter ki biz dikkat üzere olalım gafil olmayalım. Deha, dikkattir. Günlük hayatın karmaşası, alışkanlıklar bizi çok önemli olaylar karşısında duygusuz ürpertisiz hale getiriyor.

Görenedir görene

Köre nedir, köre ne?

"Var oluşun amacı gelişmek, tekamül etmektir. Her gün daha iyiye daha güzele ulaşmak gayemiz olmalıdır."

"Dünyanın en güzel böreğini yapın, onu fırında pişirmeden alevler içinde çıtır çıtır bir hale getirmeden nasıl yiyebilirsiniz?"

Mevlana, hayatını hamdım piştim yandım diye özetlemiyor mu? Bu nedenle "çeşitli inkisarları istırapları tatmadan olgun, kamil, ince, zarif bir insan olmak mümkün değil?"

Gönül sohbetleri I.ciltte özetle anlatılanlar bunlar... Özet elbette aslının yerini tutmaz. Eseri okuyanlar insanlara, hayata farklı bir gözle bakacaklardır. Bu kapıdan iceri girmek, bu sohbetlerden feyz almak lazım ..


Paylaş: 

Okur Yorumları

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır. Neleri kabul ediyorum: ip adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle pa ylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

Yorum Yaz