ARKADAŞLIK
Kişiliğimiz yaradılışımız ve yaşayışımızın bir terkibidir. Yaradılıştan getirdiğimiz özellikler ortam şartlarına göre şekillenir. Yaşadığımız coğrafya ve iklim insan üzerinde doğrudan etkilidir. Dağ, ova, yayla, sahil insanı bir bakışta ayrılacak özelliklere sahiptir. Ayrıca yakın çevremiz de karakterimizi belirleyicidir. Bunların başında arkadaş gelir. Hele günümüzde anne baba çalışınca çocuklarla yeterince ilgilenemiyor ve arkadaş her şeyin önüne geçiyor, çocukları yönlendiriyor. Bana arkadaşını söyle sana kim olduğunu söyleyeyim özdeyişi hepimizin hatırındadır.,
Arkadaş sadece çocukluk dönemi için değil her yaş için önemlidir.Arkadaş menfaatlerin gereği birliktelik olarak düşünülmemelidir. Arkadaş dostluğun ilk adımıdır.
Bulunmaz dünya nimeti olan dostluk arkadaşlıkla başlar. Şair haklı olarak der ki ;
Bir dost bulamadım gün akşam oldu.
Gene bir kelam-ı kibar da aynı dertten dem vurur : Ey dostlarım, dünyada dost yoktur. İşte aramakla bulunmayan dostluk arkadaşlıkla başlar. Bu nedenle arkadaş seçiminde çok dikkatli olmalı, hali, yaşayışı bizi uyarmayan bize hamle vermeyen kimseyle arkadaşlık etmemeliyiz. Bizi hep iyiye , pozitife götüren elimizdeki şartlardan memnun olmayı öğreten arkadaşlara ihtiyacımız var. Mutluluk halinden me sanatıdır. Şartlarımızı değiştirmeye gücümüz yetmiyorsa elimizdekilerle mutlu olmayı başarmak, aklın da gereği değil midir?
Ele geçmezse eğer sevdiğimiz
Çare ne ? Eldekini sevmeliyiz.
Arkadaşının kusurunu örten kişidir arkadaş.
Arkadaşın senden aşağıda ise kötü bir şeyi güzel gösterir. Kötü arkadaş insanı felakete götürür. Hal sâridir, biliriz. İrademiz ne kadar güçlü olursa olsun etki dairesine giren özelliklerinin bize de yansıdığını iş işten geçtikten sonra fark ederiz.
Herhalde anlayışlı bir muhatap bulmak bir saadettir.
Yaşayan her fani
Yaşayan ruh özler
Her sıkıldıkça arar
Dar hayatında ya dost ufku ya canan ufku. Arşivden-17.11.2014