Medine ehli sadece Arap kabilelerden oluşmuyordu. Çevre mahallelerde Yahudi yerleşimleri
de vardı. Peygamber Efendimiz Medine’ye hicret edince bu Yahudi kabileler ile de anlaşmaya varılmış
ve şehrin savunmasında beraber hareket edileceği kararlaştırılmıştı.
Ne var ki son Peygamber Yahudilerin arasından çıkmamıştı. Ayrıca Medine İslam Devleti ise
gitgide büyüyordu. Yahudilik yobaz bir din halini almıştı. Hahamlar Tevrat’ı saklıyor; halk ise cahil
kuruntular ile avunuyordu. Tevrat dilleri eğip bükerek değiştiriliyor, harfleri yerinden oynatılmış bir
şekilde din alimleri tarafından baskı aracı olarak kullanılıyordu.
İslam ise güzellik ile gelmişti. Peygamber insanlara doğruluğu, takvayı ve hayrı öğütlüyor,
bizzat da kendisi en güzel örnek teşkil ediyordu.
Bakara Suresi 146. Ayet
Kendilerine kitap verdiklerimiz, O’nu kendi oğullarını tanır gibi tanırlar.
İşte böyle bir atmosfer içinde Yahudiler Peygamberimize ihanet etmeye yeltenmişti. Haset ve
kinleri onları buna itmişti.
Bir gün anlaşma uyarınca Peygamberimiz Yahudileri kendi mahallelerinde ziyaret etti ve bir
evin duvarında oturdu. Yahudi hainlerinden birkaçı bu durumu fırsat bildi ve büyük bir kaya parçasını
evin damından Peygamberimize doğru kaydırmak istediler. Tam bu suikasta yeltendikleri sırada
Cebrail gelip Peygamberimize bu planı bildirdi ve Peygamberimiz de o mahalleyi anında terk etti.
Sonraki günlerde antlaşmayı yenilemek için Müslümanlar tarafından Yahudilere süre verildi.
Yahudiler süreyi tanımadı ve Müslümanlar mahalleyi kuşattı.
Yahudiler sürgün edildi ve Hayber’e göç ettiler.
Şimdiler de ise Yahudiler Filistinlilere Muhammed bizi köy ve kasabamızdan çıkardı. Siz de
İsrail’den çıkın da o bizim çıkarıldığımız kasabalara gidin diyorlar.
İslam ümmeti de eski Yahudiler gibi bir hal vaziyet aldı. Onların hahamları insanların mallarını
batıl olarak yerken şimdilerde bizim şeyhlerimiz insanların mallarını batıl olarak yiyorlar. Cennet’i
insanlara müjdeliyorlar fakat Cennet ehlinin ameli ile amel etmiyorlar.
Fıkıhçılar cahil. Toplum cahil. Din adamları cahil.
Yazımı bu
Makale Yazısı-
PEYGAMBERİMİZE SUİKAST
Yazar İsmail Cenk Akan - Mesaj Gönder
Yorum yazarak Kütahya'nın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kütahya'nın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kütahya'nın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kütahya'nın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.
Şimdi oturum açın, her yorumda isim ve e.posta yazma zahmetinden kurtulun. Oturum açmak için bir hesabınız yoksa, oluşturmak için buraya tıklayın.
Yorum yazarak Kütahya'nın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kütahya'nın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kütahya'nın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kütahya'nın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.