Anneler ve Çocukları

Muhatabım 90 yaşlarındaydı. “Hayatta hiçbir şeyi kıskanmadım ama çocukları takdir teşekkür alan anneleri kıskanarak izlediğimi itiraf etmeliyim,” diyordu. Yanımda oturan arkadaşım da katıldı bu görüşe. “Ben de aynı duyguları yaşadım, oğlum anne sınıfımı geçiyorum ya yeter, diyordu.”dedi. İlkokulda okurken her okul dönüşünde hemen çantasından defterini çıkardığını öğretmenin “aferin” diyerek “yıldızlar” koyarak imzaladığı sayfaları büyük bir hazla izlediğini anlattı. Evde misafir de olsa bir fırsat yaratır okul dönüşü defterlerini kontrol ederdim” dedi.

İki misafirim de yaşını başını almış, çocukları meslek sahibi hatta yurt çapında meşhur olmuş kişilerdi. Buna rağmen çocuklarının öğrencilik yıllarında takdir beklentilerinin karşılanmamış olmasının boşluğunu unutamamışlardı.

Bir anneyi evladının başarısı kadar mutlu eden ne vardır? Hayatınızın amacı olarak gördüğünüz çocuğunuzun mutluluğu , başarısı mutlaka doyumsuz biz hazdır. Fakat hiçbir başarı tesadüf olmadığına göre bu hazzı yaşamak, çocuğu bu düzeye ulaştırmak için yapılması gerekenleri adım adım gerçekleştirmek gerek. Hz. Ali: “Çocuk düz beyaz bir kağıttır. Ne yazarsan onu okursun.” Buyururlar. Hakikaten çocuk istediğimiz gibi değil yetiştirdiğimiz gibi oluyor.

Bence ilk önceliğimiz, çocuğa dinlemeyi öğretmek olmalı. İnsan nasıl iyi bir dinleyici olur eğer kendisi iyi dinlerse. Biz çocuğumuza sırtımızı dönerek değil gözünün içine bakarak dinleyelim ki o da iyi bir dinleyici olsun. Maalesef çalışan annelerin genelde çocuklarına sırtları dönük oluyor, çünkü az zamanda yapılacak çok işleri var. İkinci olarak sorumluluk bilinci kazandırmak gerekir. Çok küçük yaşta kaşığı ağzına götürdüğü günden itibaren yemeğini kendisinin yemesi için imkan hazırlayalım. İlk günlerde döke saça da olsa zaman içinde başaracağından hiç kuşkunuz olmasın . İleri yaşlarda evdeki sorumluluklara da ortak olmalı. Üçüncü olarak çocuk itaati bilmelidir. Herhalde saygısız insan, sevgisiz olur. Çocuk itaati bilecek ki büyüklerinin tecrübelerinden yararlanabilsin. Deneme yanılma yoluyla öğrenme çok pahalı bir öğrenme yöntemidir. Oysa güzel örnekleri izleyerek onların açtığı yoldan yürüyerek işimizi ne kadar kolaylaştırırız.

Dördüncü olarak çocuğun destek ve denetimle okuduğunu da hiç unutmayalım. Zorlandığı zaman destek olmalı, destek bulunmalı ve gözümüzü üzerinden hiç eksik etmemeliyiz. İtimat güzel ama kontrol daha güzeldir. Tam yanılıp yenilecekleri yaşta sürekli kontrol üzre olmalıyız ki bir hataya düşmesin.

Bu emekler, bu dikkat, bu özen elbette meyvasını verecek. Onun başarılarıyla gelen mutluluk gayretlerimizin mükafatı olacaktır.

# YAZARIN DİĞER YAZILARI

Yazar Esma Canıaz - Mesaj Gönder


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Kütahya'nın Sesi Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Kütahya'nın Sesi Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Kütahya'nın Sesi Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Kütahya'nın Sesi Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.



Anket Kütahya'da AK Parti Belediye başkan adayı kim olmalı?
Tüm anketler